Araştırmalar, kanser hastalarının yüzde 20 - 50 kadarının ilk tanı konulduğu sırada ağrı hissettiklerini göstermektedir. İleri evrelerde ise, hastaların yaklaşık yüzde 80'i orta ve şiddetli derecede ağrı hissettiklerini belirtmektedir. Ancak, bazen bu hastalarda doğru ağrı yönetimi başarılı olamayabiliyor.
Bazı durumlarda, doktorlar ağrıyı yeterince ciddiye almayabilir ya da farklı ağrı tiplerine en uygun tedaviyi sunan ilaçlardan haberdar olmayabilirler. Örneğin, Neurontin (gabapentin) nöropatik ağrıyı dindirebilirken, opioidler bu konuda etkili değildir. Hastalar, dayanma eşiklerine göre ağrı tedavisine yön verebilir, doz azaltımına ihtiyaç duyabilirler.
Hem doktorlar hem de hastalar ağrı tedavisine bağımlı hale gelmekten çekinebilir. Gerçekte ise, bu tip bir bağımlılık kanser hastaları için korkulacak bir durum değildir. Los Angeles Sağlık Sistemi, Palyatif Bakım Birimi ( VA Greater Los Angeles Healthcare System, Palliative Care Unit) direktörü Eric E. Prommer, bu konuda “Kanser ağrısı çeken hastalar arasında ağrı tedavisine bağımlılık oranı astronomik derecede düşüktür” diyor.
Kanadalı Mike Richardson'un eşi, kocasının ağrısının kontrol altına alınmasının 9 ay sürdüğünü belirtiyor. Mike, ağrı problemlerinden yakınmaya başladığında, onkoloji doktoru ona bu konuda kısıtlı yardımda bulunabilmişti. Psikoloğu, Mike'ın bir ağrı uzmanıyla görüşmesini sağladı ve doğru ağrı tedavisine başladıktan sonra Mike, tekrar kamp yapmaya, seyahat etmeye başlayabildi. Eşi Eryn, şimdi hastalara kaliteli palyatif bakım araştırmalarını tavsiye ediyor ve şöyle ekliyor “Hiç bir kanser hastası, ağrı ile yaşamamalı”.