UCSF Osher Merkezi İntegratif Onkoloji Semineri Prof. Dr. Abrams

article

UCSF Osher Merkezi İntegratif Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Donald Abrams’ın 30 Haziranda verdiği seminere katılıp sizlerle paylaşmak için notlar aldım. 30 senelik medikal onkoloji/hematoloji doktoru olan ve son 11 yıldır integratif onkoloji ile uğraşan Dr. Abrams’a göre onkolog bahçenizdeki zararlı otlardan (kanserden) kurtulmanıza odaklanırken, integratif onkoloji bahçenizde zararlı otları büyüten ortamı tespit edip düzeltmeye ve toprağı en verimli hale getirmeye odaklanıyor. Dr. Abrams ‘’benim yaptığım ‘’intregratif onkoloji’’ alternatif değil konvansiyonel tıbbi tedaviye tamamlayıcı, destekleyici’’ diyor.


Seminerden notlar:
Kanserlerin %30’u sigara ile ilişkilendirilmiş, aynı oranda %30’u ise yanlış beslenme şekli ile. Obezite yani aşırı kilolu olmanın pek çok kanser için risk artırıcı bir faktör olduğunu biliyoruz. Özellikle hormona duyarlı meme ve endometriyum kanserlerinde obez hastaların prognozu (hastalığın gelişimi) sağlıklı beden kitle indeksine sahip olanlara göre daha kötü. Bu yüzden hastalarımızın yediklerine dikkat etmesi, sağlıklı kiloya erişmesi ve bu kiloyu koruması önemli. Obezite vücutta daha çok insülin ve IGFR (insulin benzeri büyüme faktörleri) üretimi ile enflamasyonu (iltihabı) artırıyor. Obezite kanser ve nüks riskini artırıyor.
Sağlıklı beslenme sebze ağırlıklı rengarenk sebze-meyve temelli bir yeme sistemi olmalı. Sofranızda çeşitlilik ve denge çok önemli, tek başına mucize besin yok bazı süper besinler var. Özellikle koyu yeşil sebzeler, brokoli, karnıbahar, lahana, roka gibi anti kanser özellikleri olan sebzeler çok faydalı. Dut ve böğürtlen gibi meyveler de antioksidan ve fito besinler açısından çok zengin. Kısaca sebze ve meyve ağırlıklı, tam tahıllar, çeşitli kuruyemiş, Omega 3 yağlardan zengin bir beslenme şekli tavsiye ediyorum hastalarıma.
AICR kılavuzu kanserden korunma ve genel nitelikli 9 öneri sıralamış:
1- Normalden zayıf olmamak kaydıyla vücudunuz olabildiğince yağsız olsun.
Sağlıklı kilona eriş ve koru. Tedavi sırasında özellikle kaşeksi yaşayan hastalar kilo kaybetmemek için önlem almalı.

2- Her gün en az 30 dakika aktif kal.
Bu şekilde 13 tip kanser riskini azaltabilirsiniz. Tüm hastalarımı egzersize yönlendiriyorum, size uygun egzersiz tipini seçerken lenfödem ve kemik kırıkları olan veya bu riski yaşayan kişilerde bunu da göz önüne almak lazım.
Kemoterapiden detoks olmanın bir yolu da terlemek, hareketin bu faydası da var. Ayrıca hafif ağırlık kullanılarak yapılan direnç egzersizi kemik güçlendirici oluyor. Ben 6 yıl önce yogayı keşfettim ve yapıyorum. Tai chi gibi aynı anda hem beden hem beyne yönelik hafif egzersizler var. Egzersize başlamadan önce doktorunuzla size neyin uygun olduğunu konuşun.

3- Şekerli içecek içmeyin.
Portakalı meyve olarak yerseniz lifini de alıyorsunuz ama suyunu içince insulin benzeri büyüme faktörü artıyor. Özellikle östrojen reseptör pozitif kanserlerde bu ani artışlara dikkat etmeli. Asla meyve suyu içmeyin demiyorum ancak her gün tüketmeyin. Ben haftada 2 kez taze meyve suyu içiyorum, her gün meyve suyunu tavsiye etmem.

4- Farklı farklı meyve, sebze, bakliyat, tahılları yiyin.
DNA zararını engelleyen antioksidanlar daha çok sebzelerde bulunuyor hayvansal gıdalarda çok yok. Vejeteryan olmanıza gerek yok ama günde 5 ila 9 porsiyon sebze yiyin. Bence organik tercih edilmeli çünkü dışarda büyüyen bitki kendini diğer bitkilerden, zararlı böceklerden ve güneşten korumak için bazı kimyasallar salgılıyor, fitobesinler üretiyor ve vücudumuzun bunlara ihtiyacı var. Ben kahvaltıda brokoli yiyiyorum. İçindeki DIM maddesi özellikle östrojeni kanseri besleyen tipte ER+ kadınlarda beslemeyen tipe değişitiriyor. Kapsül formu da var ama siz sebzeyi tercih edin. Her zaman doğal besin imkanı varsa tercih edilmeli.
Turuncu renkteki gıdalar da faydalı. Soya konusunda korkular var ama Asya ülkelerinde meme kanseri oranları daha az. Çalışmalarda östrojen pozitif hastalarda tam soya ürünleri tüketenlerde daha az kanser görülmüş. Bu konuda Kaiser (ABD) hastanesinde yapılmış daha sonra Çin’in Shanghai şehrinde tekrar edilmiş olumlu bir çalışma var. Tam soya ürünleri tofu tempe miso gibi işlenmemiş gıdalar.
Sarımsak, soğan, zerdeçal anti kanser özellikleri var. Özellikle Hindistanda daha az kanser ve demans var MD andersonda bir doktor araştırmış zerdeçal konusunu. Ohio Devlet Üniversitesinde fareler üzerinde yapılan bir çalışmada zerdeçal yiyen farelerde kolon kanseri daha az görülmüş, gastrointestinal sistemde kalıyor. Ancak bu çalışmaların insanlar üzerinde aynı etkiyi gösterdiğinin henüz kanıtlanmadığını bilmek lazım. Zerdeçalı hap olarak kullanıyorsanız biber ile (pepperine) birlikte olanın alınması vücuttaki emilimini yüzde 100'e yaklaştırıyor ama diğer maddelerin emilimini de etkiliyo. Bunu kişisel yaşadım, zerdeçal hapı tansiyon ilacımla aynı anda aldığım için her gece baş ağrısı ile uyandım, sonra zamanlamayı değiştirdim.
5- işlenmiş et yemeyin ve kırmızı eti sınırlayın.
Diyetimizde Omega 3 (enflamasyona karşı) /Omega 6 oranı 2 ye 1 idi şimdi 18 e 1 çünkü ucuz yağ kullanılıyor ve hayvanları kötü besliyoruz. Nitrit içeren mangal çok yapıyoruz. Anemik (kansız) değilseniz ekstra demir tüketmenize gerek yok demir kanser büyümesini tetikler. Somon alabalık sardalya gibi omega 3 den zengin balıklar yiyin veya destek ürün alın. Tavuk ve yumurta en fazla enflamasyon neden olabilen gıdalar bu nedenle organik olanı tercih ediyorum. Ben süt ürünlerinin fanatiği değilim şeker ve protein sindiremiyoruz laktoz intoleransı norm olmuş durumda iskaninavya ülkeleri hariç. Yoğurt kefir ve tereyağ tercih edilebilir.

5- Alkol tüketimini sınırlayın.
Günde erkekler maksimum 2 kadınlar 1 bardak tüketmeli. Meme kanseri riskli kadınlar haftada 1 en fazla tüketmeli.

7-Tuz ve soyum tüketimini sınırlayın.

8-Kanserden korunmak için vitamin destek kullanımı.
Hastalarım genelde bana kullandıkları ilaçları listeleyerek geliyor. Bir hastam 80 vitamin alıyormuş hiç gerek yok vitamin ve mineralleri gıdalardan alın haptan değil. Şifa ve zehir arasındaki farkın doz olduğunu unutmayın. Mesela ben günde 5 bardak yeşil çay içiyorum, aynı yeşil çay içeriği hap olarakta satılıyor ama kapsül formu aç karna içenlerde karaciğere zarar verdiği görülmüş. Mantar yiyenler mutlaka pişirilmeli. Meme kanseri olanlarda mantarın aromataz inhibitor benzeri etkisi var, imün etkisi var. D vitamini güneşten alırız ama 50 yaş sonrası güneşten çok fazla yapamayız. Ben hastalarımda D vitaminini ölçüyorum az olan kişilerde 40-50 IO olması ideal. Örneğin D3 kan değeriniz 25 ise günde 2000 IO lazım bu konuda doktorunuza danışın. Çoğu insan kalsiyumla alıyor D vitaminini, jel kapsül veya likit olmalı kalsiyumla birlikte alınmamalı.

9-* Anne olanlar için en az 6 ay çocuklarınızı emzirin.

10-Kanser tedavisinden sonrada bu 9 maddeyi uygulamaya devam edin.

Osher Merkezinde tecrübem akupunturun kanser tedavisi sırasında semptom kontrolünde faydalı olduğu. Özellikle ağız kuruluğu menopozal belirtiler nöropati yorgunluk bulantı ve kusma için iyi kendi hastalarımı yönlendiriyorum. NIH (Milli Kanser Enstitüsü) 1997 konsensusü de bunu teyit etmiş.
Kenevirden bahsetmek istiyorum bu alanda 20 yıldan fazla araştırma yapıyorum kemoterapi kaynaklı bulantı için iyi olduğunu söyleyebilirim. Alınan ilaçlar kabızlık yaparken kenevir yapmıyor ve iştah açıyor, ağrı için iyi. Klinik çalışmalar yaptık. 5 farklı ilaç yerine semptom yönetimi için faydalı AMA kenevir yağı kanseri yok etmez bana kanser tedavisi için alternative tıbba yönelip kenevir yağı kullanıp tedavide geciken hastalar geliyor, tedavi imakanı var ve olsa hayatı kurtulacak ama bu yollara girdiği için kaybediyoruz bu üzücü. Test ortamında kenevirdeki CBD (ağrı enflamasyon için kullanılan ekste) kanser hücresini inhibe etmiş ancak farede ki etki insanda birebir aynı değil.
Hastalar bir şekilde kontrol kaybı hissi yaşıyor. Zihinsel görsel canlandırma, hipnoz, darkındalık, stres azaltma teknikleri, nefes egzersizi, yoga ve aile, çevre desteği ile stresi azaltmak mümkün. Bana ilk geldiklerinde hastalara hep hikayeleri soruyorum Hikayelerinde hep stres ve travmatik olaylardan bahsediyorlar. Kanser gelişiminde stresi suçluyorlar ama tek başına stress direk kansere neden olmaz ancak epinefrin ve kortizol gibi hormonların üretimini etkiliyerek bağışıklık sistemini baskılar ve güçsüzleştirir. Risk artırır. Farelerde metastazı artırmış örneğin çalışmalarda. Over kanseri olup iyi bir destek sistemi bulunmayan kadınların daha çok stres yaşadığı ve daha agressif kanserleri olduğu görülmüş. Masaj egzersiz kanseri yaymaz merak etmeyin.
Hastalarıma bana geldiklerinde 3 soru soruyorum.’’1-Dini inancınız, maneviyatınız var mı? 2-Sizi ne mutlu eder? 3- Gücünüzü nerden alırsınız?’’
Neden soruyorum bu soruları! Bunlar bana hayatlarındaki güçlüklerle bugüne kadar nasıl baş ettiklerini gösteriyor ve onlara bunu tekrar hayatınıza ekleyin parçası yapın diyorum. Bir hasta ile ilk randevum 1 saat sürer ve çok az konuşur daha çok onları dinlerim. 12 yıl önce beni Andrew Weil’in internet sayfasından buluyorlardı ama şimdi onkologlar bana hasta yolluyor.
Seminerin son bölümünde soru-cevap kısmından özetler.
Prostat ve akciğer kanseri için ne çalışmalar var?
Prostat için Nar ve domates (likopen) ile ilgili çalışmalar var. Astragalus (geven otu) akciğer ca terapiyle birlikte kullanımı konusunda bazı çalışmalar var.
Mantarlar konusunda ne diyor?
Japonyada çok kullanılan Trametes versikolor (hindi kuyruğu mantarı) Japonyada kolon ve gastrik kanserlerde kullanılabiliyor ama elimizde yeterli klinik data yok.

Şeker konusunda ne düşünüyor?
Şekeri mümkün olduğunca az tüketmeyi tercih ediyor.
Ketojenik diyetler özellikle tedavi döneminde kalori kısıtlaması yapılmalı mı?
Bu konuda bazı araştırmalar olmakla birlikte, özellikle tedavi sırasında bu şekilde kalori kısıtlaması (oruç) tavsiye etmiyor.

Kaynaklar:
http://www.drweil.com/…/Treating-Cancer-With-Integrative-Me…
http://www.aicr.org/…/recommendations-for-cancer-prevention/
UCSF Osher Merkezi İntegratif Onkoloji Semineri 30 Haziran 2016, Ebru Tontaş tarafından alınan seminer notları

 

Article

Stay Informed

Subscribe To Our News Letter

Download our Smart Phone Apps

MetMeme | Article