Metastatik Meme Kanserinde Gelişmeler Hızını Kaybetti

article

Meme kanseri tanı ve tedavisindeki gelişmeler daha çok erken evre meme kanserine yönelik. Bunun doğal sonucu olarak ileri evre ve metastatik meme kanseri hastaları, ihtiyaçlarının yeterli karşılanmadığını ve erken evredeki hastalara göre çok daha sınırlı kaynağa sahip olduklarını düşünüyor. [1]

Bu düşünce, Pfizer ve Avrupa Onkoloji Birliği (ESO) ortak çalışması ileri/metastatik meme kanserinin bilimsel, toplumsal, ekonomik ve politik durum analizinin yapıldığı‘’Metastatik Meme Kanseri Global Durum (2005-2015 10 Yıllık Dönem) Raporunun’’ son bulgularıyla da teyit edilmiş. [2] Rapor hasta savunucuları, politikacılar ve sağlık çalışanlarını 2025’e kadar Metastatik Meme Kanseri durumunun iyileştirilmesi için harekete geçmeye çağırıyor.

Raporun son hali Mart 2016 Avrupa Meme Kanseri Konferansında Champalimaud Klinik Merkezi Direktörü (Lizbon, Portekiz) Dr Fatima Cardoso’nun başkanlığını yaptığı bir oturumda paylaşıldı. [3] Dr Cardoso’ya göre raporun sonuçları daha önceki uluslararası ve Amerikada yapilan diğer raporlarda da bahsedilen ‘’metastatik meme kanserinin global olarak gerekli ilgiyi görmediği ve hastalara yönelik bilgilerin eksik olduğu‘’ bulgularını teyit ediyor. [4,5]

Dr. Cardoso delegelere "Son on senede bazı değimler yaşadık, özellikle destek grupları alanında ama diğer alanlarda gelişme çok az’’ dedi."Biz, meme kanseri medikal topluluğu olarak, bu hastalığı tedavide görmek istediğimiz gelişmeleri henüz yakalamadık. Metastatik meme kanseri tedavi ve yönetiminde önemli eksiklerimiz var. İlerleme kaydetmek istiyorsak, araştırma stratejilerimizi baştan ayağa yenilemeliyiz, daha iyi uluslararası işbirliği ve geniş, iyi dizayn edilmiş, anlamlı son noktaları/objektifleri olan çalışmalar ve fazlaca biyolojik datanın akılcı analiz edilmesi önemli."

MMK (Metastatik Meme Kanseri) Araştırmaları Yeterli Hızda Değil

"Moleküler sınıflandırma ve alt tiplendirme yapılması, yeni hedef tedavilerin geliştirilmesi gibi pek çok teknolojik gelişmeyi ilk biz deneyimledik ama devamını göremediğimiz bir noktaya geldik, diğer alanlar çok daha hızla gelişiyor ve bizi geçiyor" diyor Dr Cardoso. Metastatik meme kanseri ile karşılaştırıldığında metastatik melanoma ve akciğer kanserinindeki yenilikler düzeyi; imünoterapi gibi çığır açan yaklaşımlar; ve kişiselleştirilmiş tıptaki yenilikler çok ileride.

Metastatik hastalarla çalışmaları devam ettirmeye yönelik kararlılık lazım

Dr Cardoso metastatik meme kanserinde erken evre tedavilere göre yeni tedavilerin gecikmesinin önemli bir nedeninin altını çiziyor. "Tüm yeni tedaviler ilk metastatik hastalarda test ediliyor, ama sonra, pozitif netice alır almaz, ilaç firması daha büyük bir pazar olan erken evreye geçiş yapmak istiyor." Bunda sorun yok çünkü daha fazla kişi ilaçtan yararlanabiliyor ama metastatik ortamda da araştırmaları devam ettirmeye yönelik kararlılık ve taahhüt olması lazım."

Dr Cardoso buna 2 örnek gösteriyor. "Paklitakselin (kemoterapi ajanı), metastatik meme kanserinde en iyi kullanımı, en iyi dozu anlamamız 10 yıl sürdü, çünkü etkili olduğu anlaşılır anlaşılmaz erken evrede çalışmalar başladı ve metastatik alan unutuldu. Aynı şeyi transtuzumab ile de yaşadık."

Aynı trendi akademik alanda da görüyoruz, diyor Dr Cardoso "Araştırmacılar, geniş çaplı erken evre çalışmalarla milyonlarca kadının hayatını değiştirmek istiyor, küçük klinik çalışmalarla yüzde oranı az bir hasta grubuna yardım etmekle daha az ilgililer."

Raporun hareket/eylem çağrısı kanun yapıcılara, Amerika Gıda ve İlaç Birliği (FDA) ve Avrupa İlaç Birliği (EMA)’ya da yeni klinik çalışmalar istemiyle seslenecek.

Hayat kalitesinde kısıtlı gelişme

Cardosa’ya göre global rapordaki en şaşırtıcı bulgulardan biri, 2004’e kadar hastalık yaşam kalitesi ile ilgili yaşanan gelişmelerin durmuş olması. "Son on yılda gelişme olmadığı gibi; QOL EQ-5D [EuroQoL] jenerik sağlık hizmeti skoru ölçekleri ile değerlenirme yapıldığında bu konuda ufak bir düşüş gözlemlenmiş."

"Bu doğru mu teyit etmeliyiz," diyor Dr Cardoso. "2013 te 10 kadından 8 inin hayat kalitesinin iyileştirme gerektiren en önemli alan olduğunu söylemesi ve son 10 yıllın neticeleri yapılacak çok işimiz olduğunu gösteriyor’’[6] diyor. Raporda yaşam kalitesine yönelik en fazla fayda sağlayacak alanların belirlenmesi için (örnek spesifik hizmetlere yönlendirme) daha fazla araştırma gerektiğine değinilmiş.

Hastalar için doktorları ile iletişim yaşam kalitesi kadar önemli

"Rapora göre hastalar, doktorları ile iletişimin hayat kalitesi kadar önemli bulduğunu söylüyor. [7] iletişimle ilgili memnuniyetsizlikler olduğunun ve bu konuda daha bütüncül, şefkatli ve kişiselleştirilmiş bir yaklaşım olmasının önemini vurguluyor.

‘’Hem Amerika da hem dünya da, tıp fakültelerinde öğrencilik yıllarında iletişim eğitimi pek verilmiyor" diyor Dr. Cardoso. Amerika, Avrupa, Latin Amerika, Avusturalya’da 582 medikal onkolog ile yapılan bir ankette % 50 sinden azı hastalara kötü haber nasıl verilir konusunda eğitim almış.

" ASCO [Amerikan Klinik Onkoloji Birliği] ve ESMO [Avrupa Medikal Onkoloji Birliği ] birlikte, iletişim eğitimini de içine alan bir medikal onkoloji eğitim programı oluşturdu,"[8] diye ekliyor. Bu konuda online eğitimler de var ve herkes hastaları ile iletişimi nasıl geliştirebilir buna yönelmeli.’’

Raporda bir diğer önemli nokta hastaların tedavi kararlarına aktif katılımcı olması ihtiyacı. "Sağlık çalışanları hastalarının sadece yarısının tedaviden beklenti ve hedeflerini dile getirdiğini belirtmiş, o halde bunun nedenlerini incelememiz lazım’’ diyor, Dr Cardoso.

Metastatik hastalığa toplumun bakışı

‘’Bu konuda davranışlar ekstrem, ya erken evre meme kanseri gibi kür olacağı düşünülüyor ya da birşey yapılamayacak ölümcül bir durum olarak görülüyor’’, diyor Dr Cardoso. Ankete göre toplumun %18 ila %49 u hastalığın saklanması ve sadece kişinin doktoruyla konuşulması görüşünde. "Bu beni çok şaşırttı" diye ekliyor’’ Dr Cardoso "21. yüzyılda ve gelişmiş bir toplumdayız amd hala bu görüşler mevcut."

Bu düşünceler hastaların izole olmasına kendine çaresiz, anlaşılmıyor hissetmesine yol açıyor."Sadece sokaktaki kişiyi değil bu hastalıkla ilgili herkesi eğitmemiz lazım," diyor Dr Cardoso. "İnsanlar tedavi gören bir kadının, umuyoruz ki oldukça uzun bir süre, normal bir hayat yaşadığını görmeli.

Dr Cardoso pembe kurdele kampanyaları ile sadece korunma ve sağkalıma odaklanıp metastatik meme kanserini dışlamanın 2 önemli sonucu olduğunu belirtiyor: Metastatik meme kanseri hastaları ötekileştiriliyor, bilgi ve desteksiz bırkalıyor ve bunun sonucu suçlu hissediyorlar ve belki kanserin kendi hataları veya yanlış yaptıkları birşey yüzünden geri geldiğine inanıyorlar.

"1970lerde, meme kanserini konuşmamız tabuydu; şimdi ise meme kanserinin öldürücü olabileceğini konuşmamız tabu. Ne yazık ki her zaman mutlu sona ulaşamıyoruz."

‘’Sonucu her zaman mutlu sonla bitmeyen hikayeleri medya paylaşmak istemiyor, bu konuda onları da eğitip tarafımıza çekmek önemli diyor’’ Dr. Cardoso, ‘’profesyonel ve sosyal medya ileri evre kanserler ve ölüm konusunda konuşmamız için kapıyı aralayabilir’’ diye ekliyor.

Bir hasta hakkı -- ve ihtiyacı—olan çalışma hakkı es geçiliyor. Global rapora göre pek çok işveren ve sağlık çalışanı metastatik hastalığın çalışma hayatına etkisi konusunda eğitimli değil. "Metastatik meme kanseri yaşayanı pek çok kadın çalışmak istiyor ama bazı ülkelerde [9] iş güvencesi olmaması, çalışan haklarına ulaşım konusunda zorluk yaşıyorlar’’diyor, Dr Cordoso.

Çalışma hakları ve modifiye edilmiş bir takvim çizelgesi ile çalışma esnekliği sağlanmalı. "Meme kanseri hastalarının %43 ila %93 ü arası işe geri dönüyor [10] ama bir uluslararası çalışma sonucu 1 yıl sonra işi bıraktıklarını söylüyor’’ diyor Dr Cardoso.

Metastatik meme kanseri hastlarının çalışma hayatındaki hakları korunmalı

Çalışma hayatında olmanın hasta ve yakınları için psikolojik, ekonomik, sosyal anlamda faydaları var. "Depresyonu engelliyor. Ne yazık ki işsizlik oranlarının yüksek olduğu ortamlarda ilk etkilenenler metastatik hastalar oluyor’’ diyor Dr. Cardoso. Bu kadınlar ortalama yaş göz önüne alındığında hayatları ve karyerlerinin zirvesindeler ve çok verimli olabilirler. Çalışma hayatında tıpkı engelli kişiler ve hamile kadınlar gibi koruyucu yasaların olması lazım.

Hedef sağkalımın iki katına çıkması

"Bu rapor[2] kuş bakışı metastatik meme kanseri dünyasında neler olduğunu gösterdi, üzerinde çalışmaya başladığımız ikinci adım eyleme geçme çağrımız, elle tutulur hedeflerini İlerlemiş Meme Kanseri Konferansında (Advanced Breast Cancer -ABC) " inceleyeceğimiz adımlar. Bu hedefler çalışma hayatında koruyucu yasalar ve eğitim alanında. Daha fazla basın desteği, sosyal medya desteği, hasta savunucu ve bilimsel grupları bir araya getirmemiz lazım’’ diye ekliyor Dr Cardoso. "Geçen on yılda  Metastatic Breast Cancer Network ve  METAvivor gibi hasta savunuculuğu yapan gruplar oluştu. Susan G. Komen ve EUROPA DONNA gibi geniş gruplarda bu alana adım attı. 2015’te, EUROPA DONNA Avrupa Parlementosunda başarıyla metastatic meme kanseri hastalarının özel meme merkezlerinde tedavi edilmesi konusunda deklarasyon yayınladı13] Hem Amerikada MBC Alliance hem ABC network üyelerinden oluşan global bir birlik kurmak için adım attık. Bu hem savunuculuk hem lobicilik adına güç sağlayacak. Önümüzdeki 10 yılda çığır açacak gelişmeler yaşayıp ortalama sağkalımın değiştiğini, iki katına çıktığını görmeliyiz. Bunu yapabileceğimizi düşünüyorum çünkü HER2-positif hastalıkta yaptık, luminal kanserlerde de yapacağız gibi gözüküyor. Bir dönüm noktasına ihtiyacımız olan alan üçlü negatif metastatik meme kanserleri. Bunu başaracağımıza inanıyorum, emekli olmadan önceki hedefim bu!’’ diye ekliyor Dr. Cardosa.

Kaynak: http://www.medscape.com/viewarticle/861655

 

Article

Stay Informed

Subscribe To Our News Letter

Download our Smart Phone Apps

MetMeme | Article