İlerlemiş meme kanserlerinde, yüksek insülin seviyesi, hastalığın seyrine dair bağımsız bir faktördür. Yaşam alışkanlıklarındaki basit değişiklikler, hastalara yardımcı olabilir.
Meme kanseri vücudunun diğer bölümlerine yayılmış (metastaz yapmış) ve şeker hastası olmayan ama normalden daha yüksek insülin seviyesine sahip hastaların; hastalıklarının seyri normal insülin seviyesi olan meme kanserli hastalara göre daha kötüdür.
Yüksek insülinin, erken aşamadaki meme kanseri hastaları üzerindeki etkisi bilinmekle beraber, ilk defa insülin direncinin (vücudun insülini etkili kullanamaması sonucu oluşan fazla insülin üretimi) metastatik meme kanserli hastalar içinde daha kötü sonuçlara neden olduğu kanıtlanmıştır.
Cenova, İtalya’daki E.O. Ospedali Galliera Hastanesi’nden onkolog Dr. Nicoletta Provinciali ve ekibi bir konferansta, 125 metastatik meme kanserli hasta ile yaptıkları çalışmanın sonuçlarını açıklamışlardır. Diabetli olmayan HER2 negatif söz konusu hasta grubunda hastalar ilk basamak tedavi olarak bir klinik çalışma kapsamında kemoterapi aldılar. Dr.Proviciali ve ekibi, insülin direncinin, hastalık seyrinde ilerleme olmadan geçen süreye (PFS) ve hastaların toplam yaşam sürelerine (OS) ne kadar olumsuz etki ettiğine ve arasındaki ilişkiye odaklanmıştır.
Söz konusu değerlendirme yapılırken, yaş ve vücut kitle endeksi gibi diğer faktörler de göz önünde bulundurulmuştur. Böylece araştırma ekibi, yüksek insülin seviyesinin, ilerlemiş meme kanseri hastalarında hastalığın seyrini kötüleştiren bağımsız bir etken olduğu sonucuna varmıştır.
Araştırmacılar, hastaların glukoz seviyelerini HOMA indeksine göre ölçmüşlerdir (HOMA indeksi, bireysel insülin hassasiyetini ölçen matematiksel bir formüldür). Normal aralık 2 civarındayken, 2.5 üzerindeki hastalarda insülin direnci gözlemlenmiştir. Sonuç olarak, hastaların %46.95’i insülin direnci teşhisi almış, %40.5’i aşırı kilolu ve %16.37’si obez olarak tanımlanmıştır.
Katılan 125 kadının yaş ortalaması 60, HOMA değeri 2.5 altında olanlarda ortalama hastalığın ilerlemediği süre11.5 ay ve HOMA değeri 2.5 ve üstünde olan kadınlarda ortalama hastalığın ilerlemediği süre 8.5 aydır. Dr. Provinciali’ye göre, metabolik durum, hastalığın seyrini etkilemekte, bu nedenle de, insülin direnciyle metastatik meme kanserli hastaların seyrinin kötüleşmesi arasında güçlü bir bağ bulunmaktadır. Bu tip hastaları daha iyi desteklemek için, metabolizmayı hedefleyen yöntemlere odaklanılmalıdır.
Kanser hücrelerinin karakteristik özelliklerinden biri hızlı, kontrolsüz büyümeleri ve kanserli olmayan hücrelerdeki programlanmış ölüm sürecine direnç göstermeleridir. Bu anlamda, Dr. Provinciali, kanserin gelişiminde ve ilerlemesinde kritik olan kanser hücrelerinin büyümesine dikkat çekmektedir: ‘’ Kanser üzerindeki asıl etkilerini bilmesek de, insülinin tüm vücut dokuları için önemli bir büyüme faktörü olduğunu biliyoruz’’.
Araştırmacılara göre, bu sorunun üstesinden gelmek için, daha iyi bir yeme alışkanlığı ve daha çok egzersiz gibi basit yaşamsal değişiklikler tercih edilebilir ve metformin gibi ucuz ve edinilmesi göreceli kolay ilaçlardan yardım alınabilir. Klinisyenlerin, insülin direnci ve kanserin ilerleyişi arasındaki ilişkiye dair farkındalıklarının artırılması da bu süreçte önemli rol oynayacaktır.
Dr. Provinciali’ye göre, insülin direncinin kanser hastalığının seyrini kötü etkilediği ve birçok kanser türü (örneğin, pankreas, karaciğer ve endometrium (rahim içi) için bağımsız bir risk faktörü olduğu bilinmekle beraber, kanıtlar henüz çok yenidir ve klinisyenler ile onkologlar tarafından daha kapsamlı bir biçimde araştırılmalıdır. Ayrıca, bu hasta gruplarında etkin bir tedavi uygulamak için daha çok çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır.
Dr. Provinciali ve ekibi araştırmalarını şöyle noktalamaktadır: ‘’Bundan sonra çalışmalarımızda fiziksel aktivite ve beslenmenin, hastaların metabolizmasına nasıl etki ettiğine odaklanmayı amaçlıyoruz. İleri seviyedeki tüm meme kanserli hastaların da benzeri yaşamsal değişikliklerin hastalıkları üzerine etkileri ile ilgili danışmanlık almalarının yararlı olacağına inanıyoruz’’.
Söz konusu çalışmanın sunulduğu konferansta oturum başkanı olan Profesör Fatima Cardoso da insülinin, kanser üzerindeki etkisinin önemli bir araştırma alanı olduğunu vurgulamıştır. Metformin gibi ucuz ve kolay erişilebilir bir ilacın, meme kanserini önlemek için kullanımın potansiyelinin heyecan verici bir buluş olduğunu belirtmiştir. Erken dönem meme kanseri üzerinde insülin direnci ve obezitenin kötü bir etki yarattığı, bununla beraber fiziksel aktivitenin önleyici bir rol oynadığı bilinmektedir. Dr. Provinciali ve ekibinin çalışması ise, ilerlemiş meme kanseri vakalarında da benzer etkilerin var olduğunu göstermiştir. Bu tam şifa olmayan hastalıkta, anti-diyabetik ilaçlar ile anti-kanser araçlarının ilişkisinin birlikte araştırılması önemli bir adımdır. Öte yandan, bu konuya dair bağımsız finansal bir kaynağın olmaması aşılması gereken bir engeldir. Örneğin, kaynak eksiklğinden dolayı, Avrupa’da metforminin erken dönem meme kanseri hastaları üzerindeki etkisine dair araştırmalar başlatılamamıştır.
Kaynak:
http://www.eurekalert.org/pub_releases/2015-11/esoo-hii110315.php
http://www.ascopost.com/News/34019
Çeviri:Berkay Gülen