ASCO 2016 Metastatik Meme Kanseri Gelişmeleri

article

SHARE Derneğinin 29 Haziran 2016 da düzenlediği internet yayınında Memorial Sloan Kanser Merkezinden Dr. Dikler ASCO 2016 konferansında paylaşılan metastatik meme kanserindeki gelişmeleri anlattı. Derneğin web sitesinde webinarlar bölümünde programın tüm kaydını izleyebilirsiniz: http://www.sharecancersupport.org/share-new/learn/blog/report_from_ASCO16/

Artık meme kanserinin tek bir hastalık olmadığını biliyoruz. Meme kanseri patolojik özelliklerine göre farklılıklar gösterebiliyor. Bu özellikler, hem hastalığın seyrini belirliyor hem de doktorları tedavi seçiminde yönlendiriyor. Eskiden tüm meme kanserlerini aynı şekilde tedavi ediyorduk. Günümüzde meme kanseri alt türlerini; hormon reseptör konumu (ER, PR) ve HER2 konumuna göre sınıflandırıyoruz.  Bu alt tipleri kanser hücrelerinin yüzeyine mikroskop altında bakarak belirliyoruz.

Resimde en basitleştirilmiş haliyle meme kanseri alt tiplerine göre uygulanan tedavileri görüyorsunuz.

Ameliyat sırasında veya biyopside alınan ve boyanan örnek kanserli doku, cam üzerine konuyor ve mikroskop altında patolog tarafından inceleniyor, böylece patoloji raporuyla meme kanserinin alt tipi ve tümör özellikleri belirleniyor.

Resimde kahverengi boyalı hücreler/bölümler ER ve PR pozitifliği gösteriyor.

Alttaki resimde ise HER2 pozitif (solda koyu kahverengili alanlar) ve Negatif (sağda) kanser hücrelerini görüyorsunuz.

Hormon pozitif kanserlerde ‘’östrojeni’’ arabanın kontak anahtarı gibi düşünün. Östrojen arabanın çalışmasını, yani tümörün harekete geçmesini, kanserin büyümesini sağlıyor. Bu nedenle, hormon (anti östrojen) tedavisinde amaç östrojeni durdurmak.

Östrojen pozitif meme kanserlerinde, tamoksifen, aromataz inhibitörü, fulvestran gibi tedavileri bu amaçla kullanıyoruz. Hormon tedavisi ve hedef tedaviler kombine kullanımına örnek olarak afinitor/everolismus ilacını verebiliriz. Menopoza girmiş kadınlarda da yağ dokusunda üretilen az miktarda androjen östrojene dönüşüyor bunu durdurmak için aromataz inhibitörü dediğimiz ilaçları kullanıyoruz.

Hormon tedavileri işe yarıyor ama bir süre sonra kanser hücrelerine karşı etkisini yitirebiliyor, ilaca rağmen büyüme devam edebiliyor. Meme kanseri hücreleri bir süre sonra hormon tedavisine karşı direnç kazanabiliyor ve hastalar kemoterapi almak zorunda kalabiliyor.

Hormon tedavisine gelişen direnci kıracak veya geciktirecek (kontrol noktası inhibitörleri/ siklin bağımlı kinaz 4/6 inhibitörleri) denilen bir grup yeni ilaç çalışmasının sonuçları ASCO 2016 konferansında paylaşıldı. Bu ilaçların mekanizmasını kafanızda şöyle canlandırın:

Östrojen pozitif tümörü, büyümesi ‘’siklin’’ maddesine bağlı bir kapı olarak düşünün. Bu kapıda bir dur işareti (check point) var ve kanser dur işaretini atlatıp geçiyor. Biz, siklin bağımlı kinaz inhibitörü ilaçlarla bu durdurma sistemini yeniden aktive etmeye çalışıyoruz. Bu alandaki ilk ilaç Palbociblib Şubat 2015’de bir ön çalışma sonucu FDA tarafından Amerika’da hızlandırılmış tevapi onayı aldı.

165 kişi üzerinde yapılan ilk çalışmada hastaların yarısına sadece letrozol (aromataz inhibitörü) diğer yarısına letrozol+palbociblib verilmiş. Her 2 ilacı alanlarda hastalıksız sağ kalımın 2 kat daha uzun olduğu görülmüş.  Bu çalışmanın devamı ve genişletilmişi niteliğindeki (Paloma 2) Faz 3 çalışması sonuçları ASCO 2016 konferansına sunuldu ve sonuçlar ilk çalışmayı destekleyerek ilaç onayını teyit etti. Yaşına ve ırkına bakılmaksızın, Palbociblib ile kombinasyon tedavi alanlarda daha iyi cevap gözlenmiş. Bu ilacın en çok görülen yan etkisi beyaz kan hücresi değerleri düşmesi ve yorgunluk.  Kendi pratiğimde, artık ER+ ve HER2- hastalarda ilk tedavi olarak letrozol ve palbociblib veriyorum.

ASCO’da sonuçları açıklanan bir başka çalışma Paloma 3, daha önce 1 veya 2 basamak tedavi görmüş ER+ metastatik meme kanseri hastalarından Fulvestran ve pablociblib  kullanımını incelemiş, burada da sonuçlar yüz güldürücü.

[Tıbbi Onkoloji Derneği raporu: https://kanser.org/saglik/upload/gorus_upload/8067481444997977.pdf

Hormona duyarlı meme kanserinde kliniğe ve kılavuzlara yeni girmekte olan diğer geliştirilen diğer bir ilaç siklin bağımlı kinaz 4/6 inhibitörü olan oral PALBOCICLIB (IBRANCE®)’dir. Randomize faz II PALOMA-1 çalışmasında hormon responsif, HER2 negatif ileri meme kanserli hastalarda 1. basamak tedavide letrazol’e palbociclib eklenmesi 10 aylık progresyonsuz sağkalım farkı sağlamış olup (10.2 aya karşın 20.2 ay) Şubat 2015’de Amerika’da hızlandırılmış bir kullanım onayı almıştır. Türkiye’de T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ‘’Yurtdışından İlaç Temini Kılavuzu’’nda 6.7.2015 tarihli yurtdışı ilaç listesinde PALBOCICLIB bulunmaktadır. Kılavuz, ülkemizde ruhsatlandırılmamış ve/veya ruhsatlandırıldığı hâlde çeşitli sebeplerle piyasada bulunmayan ilaçların, hastalıkların teşhis ve tedavisinde kullanılmak üzere yurt dışından reçete bazında veya acil durumlarda toplu temini ile söz konusu ilaçların bilimsel veriler doğrultusunda tıbbi, etik, hukukî ve akılcı kullanımını sağlamak ve bu süreçteki usûl ve esasları belirlemek amacıyla hazırlanmıştır.]

Palbociblib ile ilgili dikkate değer henüz daha hasta alımı aşamasında olan 2 çalışma var:

 1) Üçüncü  basamak tedavi olarak ve kemoterapi ile karşılaştırıldığı Eksemestan+palbociclib ‘’Pearl’’ kinik çalışması.

2) 4600 meme kanserli evre 2 ve 3 kadınlarda palbosiblib kullanımının metastazdan koruyucu etkisi olup olmadığına bakılan ‘’ PALLAS’’ çalışması.

Sikline bağlı kinaz inhibitörü 4 ve 6 ilaç grubunda bir yeni ilaç daha var, Abemaciblib (Eli Lilly). Bu ilaç, taksan kemoterapi ile karşılaştırıldığı ilk çalışmada (Monarch1) çok etkili sonuçlar alınca hızlandırılmış FDA (ABD Gıda ve İlaç Dairesi) onay almış. Şu an ‘’Monarch 2 ve 3’’ klinik çalışmaları devam ediyor. Bu ilaç tek başına kullanılıyor ve kemoterapi kadar etkili cevap veriyor, bazı kişilerde tümörlerde %30 azalma görülmüş. Kinik yarar oranı %41. Cevap alınma süresi kemoterapiye oranla biraz daha uzun 3.7 ay ve 9 ay kalıcılık sağlanmış.  Palbociblib’e göre daha çok diyare görünmüş ama çözümü var. Beyin kan baryeri geçebildiği için beyin metlerinde de deneniyor.

Ribociblib (Novartis) bu kulvarda denenen bir başka ilaç.

Toplantıda konuşulan bir başka konu ER Pozitif kanserlerde keşfedilen ve tedaviye direnç sağladığı düşünülen ESR1 mutasyonu idi. Bunu şöyle düşünün, anti östrojen tedaviye cevap veriyorsunuz ama odadaki ışık önceki tedaviden dolayı az açık kalmış gibi ve tamamen kapatmak  zaman alıyor.

Üçlü Negatif kanserlerin ER, PR veya HER2 duyarlılığı yok, ana tedavisinde çok çeşitli kemoterapiler var. Bu grupta hedef tedavi bulmak istiyoruz. Üçlü negatif kanserlerin %80inde Trop2 isimli antijen etkin. Antijen vücuda dışarıdan gelen yabancı proteinlerdir. Vücudumuzun bağışıklık sistemi bu yabancı proteinlere karşı tepki göstererek antikor proteinlerini sentezler.  IMMU-132 (Trop-2 antijenine bağlanan monoklonal antikor) TDM1’e benziyor.  İrinotekan kemoterapi ilacına bağlanarak ile kullanılıyor.  Şubat 2016 da 60 hastada yapışan çalışmada cevap umut verici. 

Share Metastatic Breast Cancer Support

Article

Stay Informed

Subscribe To Our News Letter

Download our Smart Phone Apps

MetMeme | Article