Gönül

 04 Dec  2016

Sizi biraz tanıyabilir miyiz Gönül Hanım?

28 Şubat 1976 İstanbul doğumluyum. Şu an Tekirdağ Çorlu’da oturuyorum. Evliyim, ev hanımıyım. Görkem isminde yaşama sebebim bir oğlum var, 11 yaşında beşinci sınıf öğrencisi.

-Meme kanseri tanısı ne zaman ve nasıl konuldu? -İlk öğrendiğinizde neler hissettiniz?

2009 Mayıstı ilk kanser olduğumu öğrendiğimde. Sol mememde kolumda ve koltuk altında ağrı oldu. Kolum uyuştu halsizleşti ve kolumun altında hep bir şeyler batıyor gibi oluyordu. Bu yüzden hastaneye gittim, ultrason çekiminde bulamadılar emar çekiminde anladılar.

Üçüncü evrenin sonu dendi. Yıkıldım! İlk oğlum geldi aklıma, annesiz kalacak diye çok ağladım halen ağlıyorum. Annem de ben on bir yaşındayken kanserden ölmüştü hemen aklıma geldi, annenin kaderini kızı da yaşarmış dedim.

-Genetik test yapıldı mı?

Evet pozitif çıktı. BRCA1 testi yapıldı, rahim ve yumurtalıklar alındı.

-Vaktiniz nasıl geçiyor? Sizi neler mutlu eder?

Oğlum ile geçiyor, oğlumu mutlu etmek için her şeyi yapıyorum. Kendimi ona adadım ama ben mutlu değilim. Çiçeklerimle ilgileniyorum. Ev işleri, başka işler hep tek başına mücadele ettim bu hastalığa kadar yine tek mücadele ediyorum.

-Kansere ne sebep oldu diye hiç düşündünüz mü?

Çok güzel bir soru bu soruyu bende kendime hep sordum. Ve cevap ne biliyor musunuz? Hayat şartları iyi beslenememek, uykusuz kalmak küçük yaşta çalışmak, aile ortamında büyümemek sigara. Bunların hepsi bir neden bence.

- İlk teşhisten ne kadar zaman sonra metastaz oldu?

İlk sadece mememde koltuk altımda lenflerde ve aksilya da varmış. Lenf bezlerini aldılar, sonra safra kesesi alındı, rahim ve yumurtalık alındı. Karaciğerden bağırsaklardan parça alındı. Tam dokuz ameliyat oldum ve tabii kemoterapi radyoterapide aldım. Şu an sol böbreğe kanser sıçramış ameliyat olacağım.

-Doktorunuzun sizi hastalığınız hakkında yeterince bilgilendirdiğini düşünüyor musunuz?

Hiç bilgilendirmedi. Hangi doktora denk gelirsem ona muayene oluyorum. Cerrahpaşa hastanesine gidiyorum.

-Yaşadığınız en büyük zorluklar ne oldu bu süreçte?

Kimsenin olmaması,ailemin desteği olmaması ve parasızlık. Komşularım yol parası verdiler. İstanbul'a tedaviye gittim geldim. Kar soğuk otobüslerde tek başına, oğlum hastane koridorlarında büyüdü diyebilirim. En büyük güçlük maddi zorluklar oldu sanıyorum. Bu zorluklar hala devam ediyor ve ben halen mücadele ediyorum. Eşim var ama hiç destek olmadı.

-Destek olanlardan da bahseder misiniz biraz? Maddi ve manevi size neler güç verdi?

Komşularımız destek oluyor sağ olsunlar. İstanbul'a gidebiliyorum ilaçları alabiliyorum ramazan ayında fitre zekat parası veriyorlar. En çok çevrem komşularımız destek oldu

Hayaliniz en büyük dileğiniz nedir?

Eşim ‘’bu kanser hastalığından kurtulan yok boşuna uğraşma’’ dedi. En büyük hayalim nedir biliyor musunuz? Güzel giyinmek, oğlum ve ben ikimiz bir hafta doyasıya onun ne isteği varsa yapmak dışarıda. Keşke sağlıklı huzurlu mutlu olup oğlumu asker edebilsem oğlum çok yakışıklı başarılı bir öğrenci.

-İnşallah o da nasip olur Gönül hanım. Kanserden önce ve sonra hayatınızda neler değişti desem?

İlk önce ben değiştim. Düşenin dostu olmazmış bunu öğrendim. Eşimin iyi gün dostu olduğunu öğrendim.Yaşamın her şeye rağmen güzel olduğunu da öğrendim. İyi insanların var olduğunu da öğrendim.

En önemlisi inanmazsınız ama bu hastalık sonrası benim karnım doydu! Bunu samimi olarak söylüyorum. Kanser tedavisi görmeye başlayınca çevrem komşularımız destek oldu, hem maddi hem manevi olarak, inancım daha kuvvetlendi. Hiç bir şey de gözüm yok. Evladım okusun yeter bana ''annem biraz daha sabır et ben doktor olacağım seni iyi edeceğim'' diyor.

Mücadeleye ilk başlayanlar için ne öğüt verir siniz?

Sabretsinler moral çok önemli diyorlar ben hep moralsizdim. İlk önce inansınlar bu illet hastalığı yeneceğim desinler ve unutmasınlar sen iyiysen herkes iyi sen kötüysen herkes kötü.

Ben iyi olursam herkes iyi olur diye düşünsünler. Şunu da söylemek istiyorum, özel arabasıyla beş kişi on kişi birden hastaneye gelen vardı. Ben tektim hem param yoktu hem yalnızdım ama mücadele ediyorum halen her pahasına ne olursa olsun çünkü ben anneyim.

Oğlum için kendim için güzel yarınlar için pes etmek yok yola devam.

Yakında ameliyata gireceğim ama umutluyum. Dualarınızı esirgemeyin.

Gönül Özerdem 



Sibel

 30 Nov  2016

-Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Adım Sibel YEŞİL, hayal kurmaya bile vakti olmayan birisi iken kanser ile tanıştım. Tanıştığıma mutluyum çok saçma ama mutluyum. İnsan değerini öğretti bana. Çocuklarım Allah'ım şükür sağlıklı ahlaklı okuyan çocuklar bu bana mutluluk veriyor. Yokluk yüzünden hiç hayalleri bile olmayan, hayal kurulmaya izin verilmeyen bir kadınım.

-İlk teşhis nasıl konuldu?

Son zamanlar ayağa kalkmakta zorlanmaya başlamıştım, ağrılarım gittikçe çoğaldı meme şekilsizdi ve akıyordu. Zorlanarak doktora gittim sadece aç bakayım dedi hiç muayene etmedi ve bakar bakmaz hemen parça alınması lazım dedi. Biyopsi ile parçayı aldılar. Ağrılarım yıllardır vardı. Bel fıtığı siyatik tedavisi uyguluyorlardı, kas gevşetici ağrı kesici verip yolluyorlardı.

Meğerse PET çekilip sonucu çıktıktan sonra nedeni belli oldu ağrılarımın.

-Tedaviniz şu an nasıl devam ediyor?

Kemiklere serum alıyorum ve arimideks günlük hap kullanıyorum. Dört (4) ayda bir radyoterapi alıyorum ağrılarım için. Durum çok iyi, doktorum ise idare eder diyor.

-Tedavi sürecinde güç bulduğunuz düşünceleriniz nelerdir?

Gücümü büyük oğlumdan alıyorum. Canımı ise küçük oğlumdan. İki kalça, iki omuz, omurilik ve sağ boyunda metastaz var, tek memem alındı. Ama güçlüyüm çok şükür çocuklarım akıllı sağlıklı ve okuyorlar bana da düşkünler yeter.

-Hayata bakışınızda ne gibi değişiklikler oldu ?

Zamanla bu hastalık her şeyi öğretti bana. Sevginin ve saygının güzel olduğunu yaşamanın güzel olduğunu öğretti! Anladım ki bu hastalıkla savaşmam bana daha kolay geldi. Çünkü dünyanın en zoruyla savaştım başardım, cahille savaştım. Ve diyeceğim bu ki düşmanımı bile seviyorum. Düşmanını sevmeyen hayatı sevmez çünkü o düşmanla uğraşamaz yenilir. Düşmanı yenmek için onu da seveceksin ki o vicdan azabı çeksin senden yana.

-Şu an yapmak istediğiniz hayaliniz nedir?

Üç gün bile sadece tek başına kendimi dinlemeye ihtiyacım var. Kafamı dinleyecek bir yere gitmek dinlenmek istiyorum temiz havanın olduğu. Ben yapmayacağım, her şey önüme gelecek ben sadece kendimi düşüneceğim. Yemeğin bile önüme gelmesini istiyorum ama maalesef şu an mümkün değil!

Sabah kalktığımda gidip balkonda oturuyorum, gözlerimi kapatıp kendimi çok güzel bir yerde hayal ediyorum yanımda çocuklarım, çiçeklerle dolu bir bahçede mis gibi kokuyor temiz hava sadece o dünyada çocuklarım ve ben varım! Her türlü çocukluk yapıyoruz. Siz de bir deneyin kalktığınızda, sizin için ne değerli ise onu hayal edin ve nasıl mutlu olacaksınız tüm gün göreceksiniz.

-Kanserle dans edenlere tavsiyeleriniz nelerdir?

Kanser biz ile dans etmesin biz kanser ile dans edelim. Kanseri ciddiye almayalım hayatı gün gün yaşayalım çünkü gelecek ne getirecek belli değil, o yüzden onu ciddiye alıp kendimize dert yapmayalım. O bizi ciddiye alsın bunlar zor insanlar uğraşmıyorum hadi eyvallah desin. Bizim ona bunu dedirtmek elimizde hayatı, insanları, çiçeği, çocukları, doğayı yani her şeyi sevin düşmanınızı bile sevin o zaman mutlu olacaksınız.

-Sizin gözünüzde sağlık sisteminde ne gibi eksiklikler gözlemlediniz?

Biz hastaneye başka rahatsızlığımız için gittiğimizde yani soğuk algınlığı veya KBB gibi servislere gittiğimizde o koridorlarda fazla beklememeliyiz. Kalabalık, havasız ve enfeksiyonun yoğun olduğu ortam hastalıktan kurtulmak isterken başka hastalıkla beraber daha yoğunlaşacak ve sıkıntılarımızın daha çok artacağını gözlemliyorum. Biz kanser hastalarına bir kolaylık verilmeli.

-Hastaya hangi hizmetler verilmeli? Sizin en çok ihtiyaç duyduğunuz şeyler nelerdi?

Onkoloji bölümleri sakin ve temiz olmalı. Zaten bu hastalık yüzünden bizlerin morali bozuk. Hep büyük şehirlerde değil küçük şehirlerin hastanelerinde de kemoterapi servisleri olmalı.

Mesela güzel kafalarını dinleyecek müzikler var, ney gibi, müzik terapisi yapsınlar. Hastaların alamadıkları ilaç var ise devlet hepsini karşılaşın en pahalı olanı ucuz olanı da, sonuçta alamayan hastalar var.

-Son söz sizin...

Dertleri sırtınıza alıp yola çıkmayın altında kalırsınız o yüzden siz dertlerin sırtına çıkın dertler sizin altınızda ezilsin.

Sibel Yeşil



Dilek

 17 Nov  2016

Nasıl Malulen Emekli Oldum?

38 yaşındayım 1,5 yıldır kanserle dans ediyorum. Istanbul Eyüp'te annem ve kardeşimin yanında oğlum ile yaşıyorum. Oğlumun dünyaya geleceğini öğrendiğimde çalışma hayatıma ara verme kararı aldım. Ama kötü tecrübeler sonunda oğlumu tek başıma,ailemin yanında büyüttüm. Dolayısıyla birde anne özlemi yaşamasın diye işe geri dönmeme kararı aldım.

Malülen emeklilik başvurumun meme ca, lenf ve troidlerde ki met için kabul olabileceğini tedavi gördüğüm klinikte arşiv sorumlusunun uyarısıyla yaptım.

Ne yapmam gerekli hususunda beni önce SGK ya yönlendirdi.Sigortamın toplaması için (1800 gün  şartı aranıyor). Ikametime yakın olan sgk ya gittiğimde, en son sigortamın ödenmiş olduğu sgk 'dan başvuru yapabileceğimi söylediler. En son sigortam ise ikametime çok uzak olan 3 aktarma ile gidebileceğim bir yerde.

Hastalığımdan bahsetmeme rağmen "yapabileceğim bişey yok"  gibi bir tabir ile karşılaştım.

3 aktarma sonucu ulaştım sgk ya.  Burada çalışanlar yardımcı olmak için herşeyi yaptılar. (resim mutlaka olsun yanınızda) bir evrak verildi doldurmam için. En güzel soru da "hangi hastanede kurul'a girmek istiyorsunuz" du.

Tabi duyduğum zorluklar, günlerce git geller olacağı için ikametime en yakın Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanesi 'ni istedim.

Sabah 7 de orada olmam gerektiğini,sıra olabileceğini söyledikleri için erken gittim. Iyiki erken gitmişim. Uzun bir sıradan sonra sıra bana geldi. Kocaman bir Kağıt verdiler. 7 ayrı poliklinikte   muayene olmam gerekiyormuş. 6 poliklinik aynı binada sadece onkoloji epey uzak başka bir binada..

Ama dikkatimi çeken bu poliklinikler sağlık kurulu dahiliye, sağlık kurulu göz vs.... diye geçiyor. Diğer hastalarla aynı sırada olmadığımız için çabuk ilerliyordu işlemler.

Zaten muayene yok, sadece doktorlar soruyor kronik bir rahatsızlığın var mı diye..

Tüm poliklinikler yarım günde bitti. Kurul 12 'ye kadar çalışıyor. Bende bitmesi için çaba sarf ettim. 12 yi 10 geçe evrak'ı kurula teslim ettim.

Öğle arasından sonra muayene için gittiğim tüm doktorlar aynı oda da toplanmış bizi teker teker çağırdılar.  Sıra bana geldiğinde bayan kurul başkanı yüzüme bile bakmadan kağıda kaşe vurup imzaladı ve tamam dedi..

Anlamadım,tekrar sordum. Ankara'dan haber bekle dedi.

2 ay sürmedi. Haber geldi. EMEKLİ Maaşım bağlanmıştı. Başvuru tarihimden irtibaren toplu yatırıyorlar. Genç EMEKLI oldum bende babam gibi.. O bir melek şu an. Ama bu günleri sanki tahmin etmiş benim erken sigorta girişimi yapmış ?

Başka hangi haklarımızın olduğu konusunda keşke kamu spotu yapılsa ve bilgilensek...

Bana bu fırsatı verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Sizleri çok seviyorum. 

Dilek Akbaş



Stay Informed

Subscribe To Our News Letter

Download our Smart Phone Apps

MetMeme